Asırlardır koşuyorum,

Asırlardır arıyorum tanrımı.

Ellerim yetersiz,

Bacaklarım mecalsiz kalıyor.

Sana koşuyorum tanrım

Tarafını görmeye, hakikate ermeye!

Uyanamıyorum,

zehirli oklar çevrelemiş bedenimi.

üzerimde bir ağırlık, ruhum bedenimden ayrı.

Dağları yaratan sana da açık kapı bırakmıştır diyorlar.

Derdi veren dermanını da bilir diyorlar.

tanrım senin hakkında ne çok şey biliyorlar!

ne çok şey söylüyorlar,

ucu bucağı yok...

Gücüm de güç değil ki tanrım!

Uzayan ellerimle bir sana dokunamıyor

Gördüklerimi bir sana gösteremiyorum.

sana en yakın olduğum yer 

kapı pervazları mıdır tanrım?

Ne zaman ağlasam orada hissederim ellerini yüzümde.

Ne zaman düşsem, kanayan dizime dokunursun...

Ah tanrım, 

Boynu bükük bir baba gibi,

Zulme sessiz anne gibi,

Feryadım figanım, deli yenilgim!

Kapındayım.