Kırılmış 'can'dan köşkün, kan beyaz sızar
ve karanlık girdabın ruhunu yakar
Tuzla buz olmuş sarhoş yalnızlığın
Şimdi köhne* kalabalığına kim bakar?
Vaktinde değil vaktin de değil
Geç kalınmışlık ve erkenden yorulmuşluk var gençliğinde
Bedeninin büyüklüğü ruhunun küçüklüğünce
Esir!
Sevgiden prangayı geçirip ayağına, saygının çatısı altında kalacaksın!
İmdat!
Ne kapı kilitli ne kaçmaya çabalayacaksın.
Sığınak arar oldu, yurtsuzluğuyla nam salmış göçebeliğin
Kışın çetinliğini görmeden ne de güzel gürlersin.
Ölülerini toprağa gömmeden ne de güzel gülersin.
Senin örtün değil, giysin değil, mezarın beyaz olacak
Yedi adıma on beş adım
İçeriye gün doğacak, kamaşan gözlerine acıyacaksın!
Onları, olanları say, ben yıldızları saydım.
Özgür!
Düşme bir daha o kuyuya,
Demdir bu.
Tekerrürün kırıldığı yerdir bu.
Yıldızların geri düştüğü, çocukluğun kaybedildiği
Büyüklüğü anladığın gamdır bu.
Haneke
2022-01-07T17:20:02+03:00Güzeldi. Ellerinize sağlık.
Jean Valjean
2022-01-07T17:16:27+03:00Büyüklüğü anladığın gamdır bu.
Çok güzel. Tebrik ederim.