Her yeni yıla girdiğimiz gibi buna da saatlerin ardında koşarak girdik. Bir dakika kala nefesler tutuldu ve sanki her şey değişecekmiş gibi iyi dilekler dilendi, hayaller kuruldu, planlar yapıldı... Tüm yılın yükü bir gecede sırtımıza bindi. Kış soğuk ve doğa kendini iyi hissederse yağan kar, kalın çoraplar, sıcak çay bana hep güzelliği çağrıştırdı. O havalar bana beni anlatıyor, kendimi tanıyor ve yıllar geçiyordu hayatımdan.

Kimi aşk ayı der bu aylar için, sonbahar kış ortası ve hüzün merkezde genelde. Bir kasvet, karamsar duygular... Belki de aşk budur bazılarına göre.

Ama hayır, aşk karamsar olmak değildi, kasvet duygusu değildi. Ask bir mevsim olsaydı ona göre ilkbahar olurdu. Ama o aşkı kış da tanıdı. Yanlış zamanda yanlış hisler miydi? Bence yanlış his asla değildi. Aşk onun için daha ilk kez hissettiği bir şeydi. Muhtemelen de son olarak kalacaktı. Tanınmış duyguların insaniydi kendisi, hani bilirsiniz, kendini ait hissetme duygusu, bilinmişlik hissi. Rahat ve güvende hissettiği duygular olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden sondu ya zaten. Bir daha aynı güveni hissedemeyecekti. Aynı kış tekrar gelmezdi ki zaten aynı kar tanesi de eline konmazdı bir daha. Eriyip gitmişti artık. Hani bazen elimize bir kar topu alır ve onun dağılacağını bildiğimiz halde iyice sıkarız ya avucumuzu, o da iyice sıkmıştı donmuş kalbini. Dağıldı gitti zaten, sonra ne kalbini toparlayabildi ne kendini... Belki de istemedi, belki de gücü yetmedi belki de korktu tekrar bir kartopu oluşturmaya. Çünkü bir tanesini berbat etmişti diğeri de elinde eriyip gidecekti. Belki de sadece bahaneler üretti. Kış yılda bir uğrardı onun yaşamına. Ama artık kışın kendisi olmuştu. Soğuk görünen ama yağınca yumuşayan hava, esip gürleyen tavırlar edinmişti kendine. Böyle mi olmak istiyordu, bence kendisi de bilmiyor. Bembeyaz örtünün altında kalan toprağın çamura dönüşmesine benziyor hayatı. Bir bakımdan biraz sadeliği anımsatıyor ama altı karmakarışık. Gizlemeyi seviyor belki ki bir şeyleri doğa.

Gün yüzüne çıkıyor, güneş açıyor ve karlar eriyor ama buzların erimeyeceğini çok iyi biliyor.

Bir duvar sanki kendisi örmüş, belki uzun bir yol...

Yine de bir daha tekrar düşmeyecek kar tanesi avucuna, büyüyüp kar topu olmayacak. Kış ömrü boyunca sürecek ama kar tanesi ona hiç denk gelmeyecek.