Seninle müthiş bir ay geçirdim be şehir!


Büyük bir çekim hissettim, kalktım sana geldim. Bütün evren harekete geçti, öyle güzel yollar, kapılar açıldı ki inanılmaz. Son üç günüm seninle şimdilik. Hala seninleyken yazmak istedim tüm bunları. Henüz seni özlemeden. Enerjin hala iliklerimdeyken.


Otogardan çıkıp tramvaya biner binmez mutluluk dolu deneyimlere atıldığımı hissettim. Bu kadar rahat bir his daha önce dolmuş muydu içime? İnsanlar gerçekten bu kadar sakin, yardımcı, saygı ve nezaket dolu mu yoksa benim gözümde pembe bi gözlük mü var? Gerçek mi tüm bunlar? Her şey hem alelade hem de böylesine derin mi? Hem tüm doğallığın, canlılığın korunmuş hem de müthiş bir düzenin mi var?


Yaşamı onurlandıran, böyle yuva olan, cömert ve sadeliğin özgüveni ile verici ve güç hissettiren yapına ba-yıl-dım!


Parklarında geçirdiğim büyülü zamanlar için minnettarım. Yıldız tozları serpiştirilmiş gibi tatlı, yumuşak, sıcak parıltıları gözümün önünden gitmiyor ağaç dalları arasından sızan sakin gün ışıklarının.


Yumuşacık gülümseyen, hemen sohbete başlayabilen, minik kıyaklar geçmeye bayılan insanlarını kalbimde taşıyacağım.


Gösterişsiz ve şık mekanlarının son derece nazik ve hoş sohbet çalışanlarını hafızamda tutacağım.


Rastgele tanışıp "buralarda yeniyim" dediğim insanların bana gönülleri coşa coşa yeni bağlantılar kurdurduklarını en zorlandığım anlarda meditasyon yaparcasına hatırlayacağım.


Bana böyle güzel davrandığınız için sana ve sende olan her şeye teşekkür ederim. Vesile olan her insana, her enerjiye minnettarım. Tek başıma vakit geçirirken bu denli huzurlu hissedeceğimi hiç düşünemezdim. Gözlerimi dolduruyorsun güzel şehir... Hayatın neşe, kolaylık ve ihtişamla gelişinin ta kendisisin sen, her şeyinle!


Çok mutluyum. Minnettarım. Anadolu'nun sarıp sarmalayan bu muhteşem enerjisine, toprağının sıcaklığına, ağacının rengine, güllerinin o derin, o içten, yoğun ve rahatlatan mis kokusuna... Güzel çocuklarının tatlı gülüşlerine... Özünü unutmayan insanlarına... Vesile olan dostlarıma... Saşa'ya ve Karya'ya... Bütün gönlümle minnettarım. Bunu bin kez tekrarlasam yine tam yerini bulmayabilir, öyle bir his...


Bugün çarşamba. Cuma günü akşamüstü ayrılıyorum ama biliyorum ki muhakkak yeniden gelirim ben sana, bir vesile ile!


Peki ben sana nereden geldim de nereye mi dönüyorum? Neredeyse yukarıda anlattığım her şeyin zıttını yaşatan bir yerden geldim, oraya dönüyorum. Şimdi burada bulduklarımı gönlüme dolduruyorum, özüme işliyorum ve her nerede olursam olayım ben Eskişehir olmaya niyet ediyorum... :)


Canım Eskişehir, sana iyi baksınlar... :)