Nereye sığacaksın?


Hangi üç, beş çizgiden bir geometrik şekil ortaya çıkarıp sonra da geçip merkezine oturacaksın?


Hem de tek başına.

Tek başına.


"Neyi göstereceğimi ancak yazma hareketim içinde keşfederim. Yazmak adeta yazmaya başladığım anda söylemek istediğimi teşhis etmektir." demiş Foucault.


Söylemek de öyle değil mi?

Peki yaşamak, deneyimlemek?


Böyle plansız, böyle gelişine ama nereye kadar katlanabilirsin yaşayışının doğal akışından cımbızlanmasına ve üzerine dikilen kıyafetlerle var olabilmeye başkalarının nazarında?


Tuzaklı bir soru bu.

Aslı yok.


Sen dümdüz durursun, sen bir başka nazara erişim sağlayabilecek de değilsin. Sen, sana dikilen kıyafetlerin enini, boyunu ve rengini dahi kendi bakışının filtresinden geçirmeden, olduğu gibi algılayabilecek de değilsin.


"Öyleyse her açığa çıkışımın içimden geldiği gibi olmasının bir mahzuru da yoktur." dersin, ve fakat var olduğunu kanıtlama çabasına sahipmiş gibi davranır bazen dünya.


Çözemezsin, yahut biraz daha uğraşsan çözersin ama önceliklerin vardır.


Evi temizlemek gibi, işe gitmek gibi, kapının önündeki bir kediyi kucaklayıp veterinere götürmek gibi. Piyanoya dokunmak gibi. Dokunuşunda canını yakmayacağından emin olduğun tek arzu nesnesi olarak piyanoyu algılamaya çalışmaktan da kaçınmak gibi; yakar çünkü, o da yakar.


Nasıl yaşanır, attığın her adımda yankılanan ihtimaller dalgalarının içinde boğulmadan?


Aslında buna herkesin kendince bir cevabı var ama işlevselliği de olmuyor bu cevapların, dağınık yapboz parçalarını bir resimce anlamlandırmadan.


Bitecek gibi geliyor, bitsin de istiyorum aslında.


O büyük resmi görmeden ömrünün bitmesini hayal etmek bir fenalık mıdır?


Ama evi temizlemek lazım.

Faturaları ödemek lazım.

Kedileri veterinerlere götürmek lazım.

Piyanolara dokunmak lazım..


Bir beklediğim var, bilmiyorum ne olduğunu. Godot bana aitse, başkalarınca anlamlandırılmasını istemem.


Eğer gelmezse, ömrümün hayal ettiğim bitişe ulaşmasından tatmin olacağım.


Eğer gelirse?


Şimdi gelmez gerçi.


Daha çamaşırları yıkayacağım.