Ev yap bana

Kaburgalarımı kırmadan

Ne İzmir ne Elazığ benim kalbim

Ben milletim.

Sallanıyorum direksiz bir köprü gibi.

Boş yere yiten her canda

Bu bir dengesizlik işi

Ama sorun kulaklarımda değil

Bir ekmekle kalakalıyorum sokaklarda

99 kere unutulmuş çocukluğum.

Başkanım bilmem dolara dolayıp assam kurur mu gözyaşlarımdan

Beş para etmez bu yazılarım?


Hikmetinden sual olunmaz Tanrı'm biliyorum

Ama bir çocuğun annesiz büyümek zorunda kaldığı

Bu dünyayı bir türlü sevemiyorum

İnsanlığın tenine

Ermenistan mı bulaşmış ne

Kalbine de Amerika

Bu acımasızlığın kökü nerede?


Işıksız yol, bir gölge peşimde

Unutulmayacak bir ölümle

İsim olmak istemiyorum devlete

Yaşarken duyulmalı sesim

Savunma taktiklerini bilmek zorunda kaldığım bir yeryüzü değil dileğim

Geceleri korkuyu değil

Daha güzel nasıl sevebileceğimi düşünmek isterdim.


Çok yoruldum tuvalet kalebodurlarına gözyaşlarımı gömmekten.

Dışarısı da içerisi de korku filmi bu yalnızlıkta.

Yıllarca çatı katında saklanan bir örümcek gibi,

Kaçıyorum tüm bu olanlardan.

Haber saatlerinde hep terk ediyorum radyoları.

Altın dişli bir kadın sanırdım adaleti

Ama söküp götürdüler dişlerini, düşlerini.


Yalnız uyuyamayacak kadar korkak,

Biriyle uyuyamayacak kadar güvensizim.

Bana yuva yap.

Kalbimi incitmeden.