Kim mutlu olabilirdi?
Her koşulda zorluklarla savaşabilen mi? Hiçbir koşulda savaşa gelemeyen mi? Barış olur muydu hep kalp denizinde?
Biri yarabilir mi bizi tam ortamızdan? Akıp gitsek kendi yolumuzdan...
Ellerini bile tutamadıgım insanın avuçlarında ki sıcaklığı nasıl yanaklarımda hissedebiliyordum? Hiç bırakmamış gibi...
Ellerini bile tutamadıgım insana nasıl bağlıydım. Sımsıkı, gazlı bezle sarmalanmış gibi, neden izin veriyordum bana temas etmesine?
Seni beklemeyecek, yolumu tek başıma yürütecektim.. biliyorum. Evet doğru. Daha önce de bize böyle bir ev çizmiştim. Bu yolun sonunda bize çıkan...
Çıkmayacak biliyorum
Apar topar girdiğim kafeden, apar topar sensiz kalkacağım.
Hiçbir zaman seni seveceğimi bilmeyecek, hep dik yürüyüşümde, sana ihtiyacım yokmuş sanacaksın.
Sanrılar, sen hep onlar arasında kalacaksın
Sana hiç şiir yazılmayacak. Ama satırlarımın arasına sıkışacaksın...
Sana sarılmayı umut edeceğim ama sana ve duygularıma veda edeceğim. Bir daha sarılmayacagız.
Ben seninle uyuyacak kalktıgımda önceden gittiğini sanacağım
Sigara molalarımda seni üfleyip, dumanından falımıza bakacağım. Radyoda ki sıradaki şarkı senden bana gelecek. Veda bile edemeyecek kadar meşgul olacaksın zihin trafiğinde. Belki vicdan muhaseben de. Sabahlara kadar uyuyamayacaksın yine. Hiçbir zaman tekrar karşıma gelemeyecek sana bir kez daha açıklama yaptırmayacağım...
Çünkü beni bu sefer unutacaksın. Çünkü hiç var olmamış birisini anımsayamazsın.. çünkü ben tüm yollarımızı kapatacagım.
Yalnızlık kumbaramıza birekecek öylece. Tüm hislerimiz, tüm özlemimiz.
O kadar çok özleyeceğim ki seni
Sana bir ev satın aldıracak hatta...