Güneşinden ayrılıyor üzüm,

Ölüm topluyor bize güz.

Bir elinde kara üzüm,

Bir elinde köz.

Mevsimler diyorum çok çabuk geçiyor,

İki gözüm.

Ardıç kuşları takılıyor eteklerine

Düşeyazıyorsun o gözlerle,

Gözlerinden yakalıyorum.

Yüzün kadim dillerden bir dil

Okuyorum, okuyorum…

Hiçlikten geçiyorum,

Eşiğinse geçilesi değil.

Araftan gayrı yurt bilmedim, bilmiyorum.

Evcil düşler kuruyorum serin ikindilerde.

Boş bohçamı dolduruyorum senin gözlerinle.

 

Firavun yalnızlığımın zulmünden kaçtım,

Yağmalandı bahçem.

Harfler ektim,

Söz oldu, büyüdü.

Dağlar değdi sözlerime, şiir oldu.

Gözlerin değdi gözlerime, iki gözüm,

Olan ne varsa bende tarumar oldu.

 

Ben yalnızlığımın zulmünü firavun sayarken

Gözlerin, o zulme rahmet okuttu.