bekliyoruz, görüşme günlerinden

kalma, sahici bir saatle

zamanın içindeyiz

demir parmaklık doludur cebimiz


odanın daimi görüntüsünde

yeri sabit, değerli bir çerçeve gibi

duvarda asılı tüm bakışmalar


ritimli artan bir çığlıkla

aniden oluşan sessizlik

ardından tekrar bir ritimli

artarak aniden kesilir


eve dönüşten ibarettir

bir ana, üç çocuğun

perşembe ikindisi


uzaklık hissini getirir önce

bir iç çekişi vardır

yerlerden göğün dibine kadar

ve durmadan genişler evren

yutkunma dünyası bu

başkasını henüz görmedik


eve dönüşten sayılmalı

tutacak bir elin olmayışı


düşmenin çaresizliği

ve korkunun gelişi

öksürük belirtisi

ve yutkunma yeri

eve dönüş vakti

ve perşembe ikindisi


- a şehrinden b şehrine gider bütün yollar

ve tüm otobüslerde vardır yalnız ruhlar...


zamanı durduran bakışlar

zihinde asılıdır her an

ve tam olarak, eve dönüşten

geriye sarar


sahici bir ana ve üç çocuktan

arta kalır tüm sevinçler

kimse tam olarak anlamaz

tam da uykuluk vakti

meydan okur tüm dünyaya

dünya, bütün dünyaya karşı

evren, dünyadan çok savaşa karşı


perşembeden gelir kıyamet

ikindiyle değişir

dönüş gibi daha çok

varış gibi biraz da


gece orkestrasında danışık yüzler

bencilce, karşılıklı ortaya dökülen

geçmiş ve gelecekten sayılan

otobüsten bu yana

tam ortada duran günahkar ruhlar


özür dilerimden tut

yemin ederimden çıkar

enerji yükle sırtına

bir müddet sabret

ve tüm evrene yolla


- sol gözden sağ göze akar tüm yaşlar...


bükük boyunlu çocuklar

alıştıktan sonra

eve dönüş gibisi yok

eve varış gibi biraz da

çoksa durma

evrene yolla


zihinden köşeye doğru

ruhumu saran bakışlar

duvar dibinden

tam olarak geriye sarar


görüşme günlerinden kalma

demir parmaklıklardan

yalnızca bir tane kaldı zihnimde

ritimli artan bir çığlıkla

aniden oluşan boşluk

ardından tekrar bir ritimli

artarak aniden kesilir


- böylece eve dönüş ve varış arasında mesafe hariç her şey değişir...