"Sen hiç ağzında sakızla ağladın mı?" diyorum,


"Boş versene, yarın bir gün hepimiz ölmeyecek miyiz? Ne önemi var?" diyor.


Böyle bir soruyla bir anda her şeyi anlamsızlaştırabilirsin. Her konuyu sonlandırabilirsin, her sorulanın nefes borusuna bir parça ekmek içi tıkayabilirsin.


Ama ağladın mı hiç? Ağzında şekerli sakız tadı. Öylesi saçma. Mecbur gibisin de buna, sigarayı bırakmışsın.


Sigaradan hemen önce bir adamı bırakmışsın,


Adamdan hemen önce de bir batıl inancı.


Böylesi kısa bir sürede böylesi çok şeyi bırakarak nasıl atabiliyorsun adımlarını? Elleriyle karnına bir yastık bastırıp, sokaklarda "İmdat!" diye bağırarak gezecek gibi hisseden kendini, sen değil misin?


Değilmiş gibi duruyorsun.


Bak, bıraktığın her şey geride kalmaya başladı ama yaşam seninle birlikte ilerlemeye devam ediyor.


Geçecek.

Geçecek.


Boş ver.


Ağzında sakızla ağlamak daha iyi.