Çocukken, sokakta yaşıyorken, sahil kenarlarında durumuma isyan edercesine, açlıktan bayılana kadar yürüyüş yaparak, yakamozlara ve yıldızlara bakarak kapıldığım hayaller... Şimdilerde onları yaşıyorum ama artık hayal kurmuyorum. Çünkü çalışmak ve başarmak çok kolay, çabaladığında. Ama kazanmak şeytanın işi.

Materyalleri değil, tecrübe kazanmak istedim...

Yaptıklarım ufukta bir nokta, keşfedilmemiş bir dağ.

Daha da uzakta, hala ücra bir köşede.

Çünkü kayalıkların üstünde, yastığım kitap izafiyet teorisiydi.


Gördüklerim...


İbraz edeceğim kimseler yok, gerçek insanların zafiyeti...

İzah edeceğim kimseler yok, herkes sanal mahiyete bakar...

itiraz edeceğim kimseler yok, herşey materyal hakimiyeti yaşar...


İçimdeki ihtiras sadece soyut kanalımda koşar ve yavaş yavaş kopuyorum bu boyuttan...