Dalıp gidiyor gözlerim uzaklara,
Hüzne uçuyorum göğsüme tünemiş yağmur kuşlarıyla.
Aklımın miyani senin ayak izlerinle dolu,
Otursam ya şöyle bir köşeye hayli yoruldum.
Çok uzun sürdü yüreğimdeki mihmânın,
Şu alâim-i semâ da bir senin yüzünü görür oldum.
Derdimi içime atmaktan, yıkık bir sandal gibi kıyaya vurdum.
Ravza-i cinân'da birleşir mi ellerimiz, ey akmer sevgili?
Yıkılır mı aramıza ördüğün bu küflü cidâr?
Omuzlarıma bıraktın katmer katmer yükleri,
İnkiyad ederken gidişini seyrettim yolun sonuna kadar.
Şimdi geri dönme vakti, hazır varlığına yakmışken kandilleri.
Yokluğunla düşürme beni rûz-i mahşere,
Gülüşündeki köhne âşiyânları görmeden gidemem,
İnan ki yanmak değil mesele.