mmmmmmmmmmmmm dedim sana
iç terennüm ve aydınlanma
tefekküre aralık arası verdim.
tüm ontolojik sıkıntıları üstümden silkeledim (şimdilik).
sancımayı kestim, birtakım sefihliklerle meşgul vaziyetteyim.
her gün psy ya da psykter'e hazır ve nazırım
biraz da beyazlık
sorsan sana şimdi nasıl kızgınım
ama bugün o gün değil
kafamı hiç yoramam
aşka vakit ayıramam
dediğim bir dönemdeyim şimdi.
şimdi renkler daha canlı, sesler daha heyecanlı ve sırlı camların arkasında yansılar 13 yanlı.
belki sebep kağıt parçaları ya da ufak tefek şekerlerdir, belki de toz zerrecikleri ya da uzun kalın çizgilerdir;
eskiden bildiğim yollara tekrar yürüyüşümün sebebi bu hastalıklı zihnimdir
ama en çok orada kalmayı sevişim de çözemediğim bir çelişkidir.
mmmmmm diyorum size
duyuyor musunuz? sanmıyorum.
benim retinamın arkasında bir perde var bir perde
ezeli ebedi bir perde
onu araladım şimdi elimde bir nobleyle.
sayaç vurduğunda on tane üçe
geri geri çekiliyordu her zerre.
beynimde kristal parlamasını hissetmediğim her güne şükrediyorum ve haykıyorum tüm sesimle çevreye:
eyфросуnoc!