Gel var olmaya devam edelim biraz

Karşıtı olmamaya çalışarak

örneğin gül sulayalım

ya da geçelim sahilden içsizce

Liebniz'miş,Gasset'miş merak etmiyorum artık

buralarda yaşamak

Ya keşkelere,

Ya bir gece ölmeye bağlı

Gerisi yavan aşklar

berisi yarım umutlar


Ne sana bahsedebilirim adem elmamdan

ne anlayabilirsin cevizi yumrulayan nedir diye

Bir çember gerdiler etrafıma

çapına koştuğumla kalıyorum

ki mezar şiirdir diye

bütün bitmişliklere bir şeyler yazıyorum

Yüzüğün kanlı tarafı nedir bilirsin

ama basamazsın kağıda henüz ben olmadan


Beni anlayınca anlayacaksın dünyayı demişti şair

Sen beni anlasan da anlamayacaksın

ve oğlum yetiştiğin bu dünya

Sana köklerini acıtacak hep


Kaan,

büyümek için çok fırın ekmek gerek

çok fırın ekmek, aynı zamanda çok jilet demek


Şehirler geçecek,

Hayatında olmayacak onca yüz göreceksin

Lykialıların açtığı yelkenler gibi

Gerinip ekşiyeceksin

sonra gözlerin tanışık bir yan bulacak hep

İşte anlayacaksın

Bundan sonrası hüvelbaki

Bundan sonrası andığın kadar sevmek

Hatta

Sevdiğin kadar görmek


Kendime biz diye seslenmende kusur bulacaklar

Ve sen Kaan, çok zaman anlamayacaksın

kendinde bir yer daha bulmuş olmak

nasıl garip gelir insana

Nasıl garip gelir nehire yaşıyor,

ve çiçeğe ölüsün sen aslında demek

Nihayet

bir yerde yara kaşıyor bizi hep

Ilık ve kirli yanlarımızı çiçeklere döküyoruz


Bir rüzgara bağlıyken hayatımız

ne kadar büyük tozlarız hepimiz

Uçarız, üfürür bizi içine kitapların

üstüne konduğumuz sözcükte libas ediniriz.

Fakat sen gel,

var olmaya devam edelim biraz

Hiç olmazsa

Hiç olmaya hevesleniriz