Oğlum adamı neden vurdun diye sordu babam


Abi adamı

vurmuşlar mahallede,

beyni patlamış. Bir de gencecik

yazık günah ailesine. Gitseler şimdi

görmeye çocuklarını tanıyamazlar. Yerde

hep kan olmuş kim temizleyecekse

artık. Hiç umurunda değil baksana.

Adı çıktı el aleme, şu evdekiler

var ya hani şehre taşınmışlar.

Orada kirada oturuyorlar,

yüz milyon fazla

verecekler

boş yere


O adam çocuk daha

Tetikte parmak izi var

Kuru otları yakar kovanı

Tabancada hala dumanlar

Güneşi sevmiyordu belki de

Cenazede üç kişi var

Kimse gelmemiş günah diye


Oğlum adamı neden vurdun diye sordu babam


Sol 

iç cebine 

bakmayı akıl

edememişler mi? 

Dert dertten üstündür

dememişler mi?

Çağırmamışlar

mı manzara

izlemeye?


Bazı sokaklar denizlere çıkar 

Gül kusar hiç acıkmaz

Kadere inanır umudu aramaz

Günah yazdırmaz omzuna

Zamanında biri tanrıyı öldürse de

Bu kanayışlar miras ona


Oğlum adamı neden vurdun diye sordu babam


Babasıyla

aralarında kırk

sekiz yaş var. Retinasını

yakmadan güneşin kırk sekiz bebek. 

Yarısında bir insanın, ömründe on üç yaşı 

daha var yaşayacak. Titremesi 

bi geçmedi şu ellerin. 

Böyle nasıl nişan

alacak?


Evine giden yol çok insan

adım başı merdivenler

Dayan diyemem

Yine de yokuşlara inan

Evlerle konuş pencerenden

Neden bilmiyorum ama

Basamaklar habersiz senden

Ve sen de onlardan

Bilirim köpek uğultularını

Geceyi bile uyutmaz

Bir diş keser sabah ezanını

Bin uyku bekler seni

Ki binbir kere uyandın

Rüzgar okşamasın diye mi kestin?

Yoksa parmaklıklara mı küstü saçların


Oğlum adamı niye vurdun diye sustu babam