yine yüzünde mahkum bir gülümseme
yolun neresindesin?
ve daha ne kadar bocalayacaksın?
adımların ağır basar
gittiğin her yerde ayak izlerin
biliyorsun ileride istediğin yeri bulacaksın
nasıl bir kaza bu?
nasıl düştün buraya,
zamanla öğreneceğinin acısını şimdi çekiyorsun
akıntılar içindesin
çıprpınmayı bıraktığında
kendini anlayacaksın
şimdi
sadece biraz sakin kal
şimdi geceleri o çok bakmayı sevdiğin pencereden
sigaranın izmaritinin düştüğü yere doğru
büyük bir karanlık
ve aradan sıvışan küçük ışık
biraz gitmelisin
koptuğun yere
ben, iyiyim diyebilmek için.
sanrılar yok artık ve geceleri seni uyutmayan depremlerin
doğruyu buldun ve izindesin
seni iyileştirecek her şeyin
mutlu olduğun için, kal
mutluluğun için git
bu nefes sana bir yük değil
boğazın artık kuru değil
ruhunu besledin
ve buldun sahip çıkmak istediğin yeri,
mutluluğu bulacak ve sıkıca sarılacaksın.
bu yorgunluğun bir zamanı yoktu,
sanki en zamansızından sana öğüt verir gibi.