I: Süveyda
Kalbim titriyor. Dünyanın bu kadar ses çıkarabildiğini bilmiyordum. Dünyanın bu kadar hızlı döndüğünü, dünyanın yakaladığı kediyi nefretle ve neşeyle dönerek parçalamak isteyen bir köpek gibi döndüğünü; dünyanın böyle panik halinde döndüğünü bilmiyordum. Kalbim içinden bir kalp daha çıkarmak üzereymiş gibi titriyor.
II: Hasım
Çocukluğumun sevimli canavarları en çirkin yüzleriyle etrafımı sarmış gibi, saracak gibi ve çiğ çiğ yenecekmişim gibi... Vücudum canavarlara tepki veriyor. Canavarlarımın varlığı beni esir aldı. Canavarları göremiyorum ama burada olduklarını biliyorum. Evin içinde odadan odaya koşuyorum. Canavarları kandıracağımı ve benim peşimi bırakacaklarını sanıyorum. Don Kişot değilim ben, yel değirmenlerinin benimle savaştığına yemin ederim!
III: Vaveyla
Bağıra bağıra şarkı söylüyorum. Boğazımdaki damarlar tenimin üstüne sonradan yapıştırılmış gibi şişiyor. Var olan tüm sesleri kullanır gibi bağırıyorum. Onun sesini bastırabilirsem huzura ereceğim. Bağıracağım ve damarlarım fışkıracak yerlerinden. Elimdeki damarlarla onun sesini keseceğim. Kesemiyorum. Dünyadaki tüm sesleri kullansam da onun sesini kesemiyorum.
IV: Vuslat
İyiyim. Konuşmadan oturuyorum. Sonunda yalnız kalabildim. Neşeli sayılmam, neşede gözüm yok. Kalbim henüz toparlanamadı ama az sonra yalnız kaldığımızı kabullenecek. Baktığım yerde kalıyorum. Baktığım yere dönüşüyorum. Dolaba baktıysam dolap, uçuruma baktıysam uçurum, ateşe baktıysam yangın oluyorum. Bir tek nefret olamıyorum. Nefret olsam ateşimle yakacağım. Ben küle mi dönüyorum?
V: Zebun
Uykum var. Çok yorgunum. Odadan odaya koşmadım. Dolaba, uçuruma, ateşe bakmadım. Canavar dahil kimse adım atmadı bu eve. Çok yorgunum. Çok koştum ve çok baktım ve çok konuştum. Boğazım ağrıyor ama sesimi bir kez yükseltmedim. Oldum ve olmadım. Kaçtım ve kovaladım. Öldüm ve yaşadım. Cesurdum ve korkaktım. Savruldum ve çakılıp kaldım. Çok yoruldum. Uykum var. Sonsuza kadar.
VI: Niktalji
Bir ses duydum. Yan odada kavga ediyorlar. Üst katta katliam var. Alt katta ölü bir bebek doğuyor. Çığlık atacağım. Atamam. Her odada savaş var. Ben oturuyorum. Kalbim titriyor. Dünyanın bu kadar ses çıkarabildiğini bilmiyordum.
Zeynep Uyumazer
2021-07-09T21:44:27+03:00Çok teşekkür ederim @Reyhan Polat, çok mutlu oldum. 🌿
Reyhan Polat
2021-07-09T21:18:24+03:00Daha uzun olmasını ben de isterdim ama her cümle öyle anlamlı ve dolu doluydu ki böylesi de hoşuma gitti. Özgünlüğüne bayıldım, ellerine sağlık. :)
Zeynep Uyumazer
2021-07-01T01:17:48+03:00Çok teşekkürler @Vedat duygun. Onur duydum. 🌿
Vedat duygun
2021-06-28T08:54:18+03:00Bu çok iyiydi. Bana Mother filmini hatırlattı, ellerine sağlık.
Zeynep Uyumazer
2021-05-05T08:41:23+03:00Çok teşekkür ederim @Ferah, ne mutlu bana. :)
Ferah
2021-05-05T01:01:32+03:00"Dünyanın bu kadar ses çıkarabildiğini bilmiyordum."
Ah Zeynep daha uzun olmasını dilerdim. Kendine özgü tarzın çok hoş.🌼
Zeynep Uyumazer
2021-05-04T08:23:47+03:00Çok mutlu etti beni yorumunuz, teşekkür ederim. :) @Pınar Kılınç
Pınar Kılınç
2021-05-04T00:36:49+03:00Böyle devam Zeynep, yolun bana yol gibi geldi; varacağı bir yer var belli. (: Sevgiler.
Zeynep Uyumazer
2021-05-03T22:54:42+03:00Farklı yollar deneyerek kendi yolunu çizmeye çalışanlardan biriyim. Çok teşekkürler @Osman Türk ve @Aleyna Karahan. :)
Aleyna Karahan
2021-05-03T22:45:33+03:00Osman Bey'e katılıyorum. farklı olması benim hoşuma gitti diyebilirim. belki de daha uzun olmasını isterdim. akıcı bir kaleminiz var. yüreğinize sağlık.
Osman Türk
2021-05-03T22:32:03+03:00Tuhaf bir teknik olmuş, hiç böyle bir öykü görmemiştim. Bir olay örgüsü ve karakter yok, bilinç akışı ile yazılmış, hoş. Ferit Edgü'nün de farklı tarzda öykülerini okumuştum gerçi ama pek sevmemiştim. 6 farklı zamanda sadece monologlardan oluşması hoşuma gitti. Ayrıca dilinizi de beğendim. Başlıkların isimlerini sevmedim sadece imitasyon geldi bana. Tebrik ederim.