Burası,
Katillerin ve
Hırsızların dünyası.
Burada
Hiçbir çiçek açmamalı.
Ötmemeli horoz,
Uyandırmamalı,
Güneşin temelli göçüşünden bu yana
Durmaksızın ayakta uyuyanları.
Denerse en azından
Keserler başını
Sen, ben
Değiliz buralara ait
Şu dağ şu deniz
Bizim değil.
Burada toprağın altı,
Anaların gözyaşlarıyla yıkanmış,
Temiz yüreklerin yuvası.
Yürürken çıt çıkarmayın
Zaten bakmaya kalmaz
Yüzünüz, mecaliniz
Geldiğimiz bu hal,
Ah, bu nasıl bir bencillik?
Size de diyorum,
Ya görün ya da bırakın şimdi,
Bu bizim hikayemiz değil.
Namlunun ucunda ağlayan çocuk,
Özgürlük adına urganda sallanan genç,
Tüm insanlığın nefretinden gebe kadın,
Kimler var daha
Neler biliyorum
Daha da saymayayım
Gelmeyin, ummayın, bakmayın çevrenize
Tanıdık gelmeyecek, anlayamazsınız,
Burası abdestini riya ile alan,
Secdeye eğilirken bile aç gözlerle deklanşör arayan,
Taşlaşmış kalplerle Tanrılarının adını bağıranların dünyası.
Dokundukları, baktıkları, nefes aldıkları
Her yer kirli
Artık
Daha da uğraşmayın.
Burada buğday bitmemeli,
Kuş uçmamalı.
Bize bundan gayrı ne umut,
Ne karın tokluğu
Ne vicdan rahatlığı
Sen, ben
Değiliz buralara ait
Şu bağ şu ova
Bizim değil.
Bırakın onlara kalsın,
Bu bizim hikayemiz değil.
İdil
2020-10-22T11:57:02+03:00şu ana kadar aldığım en güzel eleştirilerden birini armağan ettiniz bana, sevgili melik yanar, çok teşekkür ederim
melik yanar
2020-10-22T11:25:03+03:00şiirinizi Pablo Neruda dan alıntı diye düşünüp arama motorundan aradım desem... emeğinize sağlık
🍀
2020-10-22T01:40:26+03:00Rica ederim, estağfurullah:)
İdil
2020-10-22T01:22:19+03:00Çok teşekkür ederim, bunu sizden duymak çok mutluluk verici:)
🍀
2020-10-22T01:20:32+03:00Kaleminize sağlık İdil Hanım🍀