Birbirimizi anlamaktansa kesin yargılara mı varıyoruz?

Senelerin beraberce devrilmesi tüm soru işaretlerini cevapladığımız sonucunu mu doğuruyor?

İnsan kendi düşleyiş, duygu, düşünce ve savlarını yinelerken

Emin cümlelerimizi bir bir savruşturuyoruz.

Öylesine tatmin olmuş durumdayız ki çevremizdeki karakterlerden

Hiçbirini tekrar ve tekrar keşfe çıkmaya yeltenmiyoruz.

Bu yüzden mi korkuyoruz yeni ilişkiler kurmaktan?

Yeni başlangıçlar yapmaktan?

Keşif insana bahşedilen en diri karmaşayken, bucak bucak kaçıyor muyuz?

Birbirimizin üzerine düşmeli, düşünmeli ve düşlemeli zihinlerimiz.

Tüm renkleri, şekilleri tekrar ve doymak bilmeyen bir iştahla ilk kez tadıyormuşçasına daldırmalıyız kepçeleri...

Ki kaşık da yardımcımız olabilir,

Fakat büyük parçalar alarak damağımızda bıraktığı hazzı doruklarda yaşayabilelim.

Her bir insan karakteri binbir biçimli ve uçsuz okyanus gibi.

Bakış açımızı evirmeli ve gözlerimizi kamaştıracak aydınlıklara çevirmeliyiz...