Aynı denize bakıyoruz sevgilim, farklı kıyılarda.

Ben biraz uzun dalıyorum, bir şiir yazıyorum sana

Sen zaten şiirisin, yosun kokusunu çekiyorsun içine.

Aynı kara bulutlar karartıyor günümüzü,

Gönderiyor Tanrı bize gözyaşlarını.

Damlalar mürekkebimi dağıtana kadar yazıyorum

Sen hissedince kapatıyorsun gözlerini.

Islanarak kavuşmayı bekliyoruz duygularımızın bir yerlerinde,

Çünkü inanıyoruz Tanrı'ya.

Ben önce varıyorum oraya,

Bir kahve alıyorum sana,

Sen engebeli yollardan geçmişsin, dizlerin yara.

Ama o kadar güçlüsün ki hissettirmiyorsun

Sımsıkı sarıyorsun kollarını boynuma

Saçlarının ıslak kokusu burnumda.

Hızlı kalp atışlarım teke indirgiyor bizi,

Bir başıma duygu dolu bir çukura düşüyorum

Bir başka ruh değil de kendi ruhum gibi hissediyorum seni,

Sanki ellerin değil ellerim sarmış boynumu

Hissediyorum nabzımı.

Yerçekimi ayırana kadar seviyorum kendimi

Sahici bir düşüş terletiyor parmak uçlarımı.

Yağmurdan kaçan martıların sesleriyle irkiliyorum,

Titreyen ellerimden düşüyor kağıdım

Hep o kavuşuyor önce sana

Ben ise ıslağım, üşüyorum orada.

Geç olmadan tutuyorum evimin yolunu

Saat üç olmuş,

Battaniyenin altında ıslak bir yastıkla kavuşuyorum sana.