deneme mi yazsam şiir mi

belli ki,

makale yazacak kadar yeterli değilim.

bir şeyler var anlatmak istediğim

bağırmaya çağırmaya gerek olmadan 

sessiz sessiz,

derinden derinden.


gezdim durdum tüm dünyamı,

dünyayı değil

dünyamı.

geçmiş ve gelecek arasında bi' yolculuk yaptım

örnek aradım

şu an olup bitenlere.

kafamın içinde,

herbi'yer olay yeri.

tüm adımlara dikkat etsem de, 

olamaz! mutlaka bir yerde yanlış yaptım

replay tuşu bozuk mu acaba?

normalde hayır, ama artık çok uzaktım.


bir paylaşım görmüştüm

yıllar yıllar önceydi 

"eğer birini sürekli düşünüyorsanız,

-ve buna engel olamıyorsanız-

bu, o kişi de sürekli sizi düşündüğü içindir."

allahın cezası seni!

internetin kesilsin emi!

inanmamayı zor bela becerebildim.

kimse beni düşünsün istemezdim,

ama bırakın canım 

bari biz istediğimizi düşünelim.


sesi çok güzel,

yüzü, duruşu, söyledikleri

normalde şairler en çok gözlerden bahseder

ah kör talih! 

bayılma korkusu diye heyecandan

gözlerine bakamadık ki..

ama eminim o da güzeldir.

yoksa hangi büyük ressam hata yapmış ki

tablonun en belirgin noktasında

tanrı yapmış olsun ?


bir daha görüşülür mü,

pek emin değilim.

sağa sola düşülür mü? 

o pek tabi olacaktır.

ama sanki çok da umursanacak bir şey değil.

ne diyordu o ünlü replik

"resminle benim aramdaki bir mesele

seni ilgilendirmez.

ben senin resmine aşığım."

bu arada, bu benzetmedir sadece.

yoksa aşk falan, tövbe tövbe tövbe.

bizimkisi de bir anıyla yarenlik,

öyle kalsın işte şimdilik, güzeldi, tatlı,

sanki arkamızdan mı koşturuyor atlı?

yine de içimde bir his var bilinsin

yakın veya uzak 

gelecek tabi ki belirsiz

fakat isterim ki bir zaman bir ışık belirsin

kafaya koyduğum zaman çok istekliyim, bilirsin

bazen çok da bu piyese yakışır değilsin.

fark ettiniz mi bilmiyorum da 

şiir yazdım ama deneme mi yazmalıydım,

makale ve birçok şey için,

belli ki çok da yeterli değilim.