gökten isabet eden parıltılar eşliğinde,
kimi hissettim ben baharın eşiğinde?
sanki evvelinden yaban bir kelime,
o an esir düşüverir kalemime.
yanarsa bu akşam yanar.
o ruha saffet getiren
bedirin altında ateş böceği.
gömülür gündüz geceye.
seher yeli ufaktan belirir zülfünde.
bilmem, bilir misin?
hep bu saatlerde bakıverir
bizim şairler, gözlerine.
sönerse gariban ateşböceği,
aldanıp fecr-i kazibeye.
cedelleşiverir,
gecenin bülbülleri bercestelerle.
asla bilemedim.
asri bir heves mi?
sevdayı böylesine incitmek.
Oysa bendeniz sevdaya.
radyoda çalan şu adamlarla;
bi neşet, bi ahmet, bi müslüm baba.
nihayetinde sürükler beni Mâhpare,
mahal tanının ağırtısına...