Her hüznün gölgesi, yüzümde kazılı.

Saklamaya çalışmam, alıştım.

Bin defa o âteşin içine karıştım.

Artık dört duvar, ıssız ve muhteriz.

Gözümü çevirdiğim her yer, hengâme.

Huzûrun nâzını çekiyor gönlüm.

Bir kolumdan umutlar tuttu,

Bir kolumdan kederler.

Güzergâhı unutmadım ama,

Sonuna varacak dermânım, yitik.

Sözlerimden dökülen çiçekler, hebâ...

Gün geçsin, ayaklar varacaksa vuslata.

Dikenine razı olduğun yola, olunur feda.