Dilim yürüdüğüm yollar kadar uzun değil
Sözlerim vicdan vermez meramımdan anlamayana
Talihsiz felek çarkı tersine döner durur
Bir isyan doğuverir ve hislerimi savurur
Ne olur bu hâllerim, sorgular dururum
Endişelerim kurulan tuzaklar gibi hayallerimi alıkoyar
Geleceğim enkaz altında bir moloz yığını
Bıraktığım ümitler ise yaşanmayan birer anı
Günler geçerken saatler kovalıyor tembelliğimi
Sığındığım yalnızlığım artık avutamıyor beni
Pencerenin pervazından giren soğuk hava gibi
Üşütüyor bahtsızlığım ayrı bir asabi
Beklentiler içerisinde donakalır yaşarken
Masum bir çocuk gibi uçurtmam birbirine dolanır
Her geçen an ne getir bilinmez bir sır olsa da
İyi zamanlar, yeşerecek baharlar kadar yakındır