Samimi söylüyorum, zırvalamayacağım

Zaten yeterince çekilmez günler

Bir ırmak yokuşunun üstünde giden kağıttan gemi gibi

Hiçbir şey anlamadan yuvarlanıyorum


Beton rengi mezar taşı şeklinde

İyi kötü bir sandalın üstünde

Tembel hayvan sakinliğindeyim

Pusulasız kürek çekiyorum farketmez dercesine

Heveslerimi bile yoruyorum

Bunu ben yapıyorum


Küçük tatlı insancıklar arar dururduk

Bir küçük gülümseme yeterdi aslında

Gerek yoktu o diplomalara, imajlara

Küçük mutluluklar deyip durdunuz

Alın size küçük mutluluk!

Banka hesabına dayalı..

Ulan bu izinde nereye gitsem?

Hangi işte iyi para var acaba?

Ne yapsam ne okusam?

Ne olsam kim olsam?

Kim

Kimim ben?


Bi önemi yok, inan ki hiç yok

Bir kol saati hapsinde bilincimiz zindana uydu

Seni bilen sensin

Sahte zafer bayraklarının üstüne açıldığı ülkemde tozlu yığınların arasında dolaşan herkese söylemelisin

Seni senden daha iyi Bilen

Bilmeyi yaratandır (c.c).

Biz bilmek istedikçe bilinmez olmuşuz

Birbirimizi dahi bilmiyoruz

Çok mahcubum, çok uğraşsam da bilemem

Bilmek bu kadar önemli mi?

Kendimizi bilelim gibi beylik sözler mi söylemeliyim?

Ya da size öz farkındalık hakkında müthiş kafa açan şeylerden mi bahsetmeliyim?

Kabalığımı bağışlayın

Ama ikiyüzlülük etmek istemem

Ben de sizler gibi sabah uyandığımda

Günü kurtarmak dışında birşeyler

Gerçek birşeyler yapabilmeyi

Umut edip durmaktayım..