Fil kadar yüce
Dolunay şımartıyor bu gece
Elmas kadar parlak ,fil kadar yüce
Sanki güneş batmayı unutmuş
Dolunayın arkasında ediyor gölge
Kaldırımda yürüyor sayem
Benden iki adım önde
Yetişemiyorum ona
Şu sokak lambaları olmasa
Yetişirdim belki de
Gerçi dolunay şımartıyor bu gece
Elmas kadar parlak , fil kadar yüce
Bu gece yetişemem
Belki yarın gece
Bulutlar perdelerse ayı
Siyah gri büyük bulutlar
Yağmur ve şimşek bırakanlar
Tufan gibi yağarsa bana
Gerçi o zaman ıslanırım , yürüyemem
Islanmanın fikrini severim
Değil ıslanmasını
Yol uzun ve hep dikenli
Soğuk bir sonbahar meltemi
Meltem yaz rüzgarı oysa
Neyse geç bunları
Yol uzun ıslanmamak lazım
Yaz yağmurunda ıslanmayı severim
Bu soğuk havalarda kuru kalmayı yeğlerim
İnsan niye etkilenir ki havadan
Hatta dolunaydan
Basıyor bana bu hava ,dolunay
Daralıyor ciğerlerim
Geliyor depresif hallerim
Sanki beni göğe
İçine çekiyormuşta
Ben gitmiyormuş gibi
Aslında isterim gidip yürümesini
Yer çekimi neredeyse yok
Küçücük bir zıplama ile ne kadar göğe,
Sıçrardın bi düşünsene
Sonra kuş tüyü gibi yere süzülmesi
Ne güzel olurdu di mi
Acaba bunu yapmayışın
Üzerime çullanması mı bu
Evet bence bunu yapabilmeliydim
Ayda yürüyebilseydim
Gölgemi geçerdim
Gerçi dolunay şımartıyor bu gece
Elmas kadar parlak, fil kadar yüce
Bu akşam koşmaya başlamalıyım
Her akşam koşarsam
Hızlanır çok hızlı koşarım
Gölgemi geçemem belki ama
Peste etmem ben ona