Marcus Aurelius (MS 121-MS 180): MS 121 yılında Roma’da doğdu. Fronto, Apollonius Chalcedonius gibi döneminin önde gelen hatip ve filozoflarından özel dersler aldı. MS 161-180 yılları arasında Roma İmparatoru olarak hüküm sürdü. “Stoacı İmparator”, “Filozof İmparator” gibi sıfatlarla anılan Marcus Aurelius, barışçı bir insan olmasına rağmen hükümdarlığının çoğunu seferlerde geçirdi. MS 169 yılı sonlarında Germen kavimlerine karşı düzenlenen bir sefer esnasında yazmaya başladığı Kendime Düşünceler, Stoacılık özellikle de Roma Stoası açısından büyük bir öneme sahiptir. Sağlam bir eşitlik ve özgürlük inancına sahip olan Marcus Aurelius imparatorluğu boyunca doğayı bilip anlayarak yaşamaya çalışmış, her şeyin ortasına insanı koymuştur. Günlük olarak kaleme alınmış bir özdeyişler ve düşünceler derlemesi denebilecek Kendime Düşünceler eserinde kendinden önceki Caesarları ve filozofları eleştirmekle kalmayıp, kendi kendini de sorguya çekerek bir vicdan muhasebesi de yapar. Sonraki kuşaklara, kilise düşünürlerine, Rönesans’a da temel olan Kendime Düşünceler, Stoa felsefesinin anlaşılması açısından günümüzde de çok değerli bir kaynaktır.




1- Sabahları canın yataktan çıkmak istemediğinde, hemen şöyle düşün: "Bir insanın görevini yerine getirmek için kalkıyorum. Bunu yapmak için doğdum, bu dünyaya bunun için getirildim, peki ama neden yakınıyorum öyleyse? Yataktan çıkmayıp yorganı başıma çekmek için mi yaratıldım yoksa?


2- Herhangi bir şeyi yapmak sana zor geldiğinde, bunu insanın yetersizliğine verme; insanın yapabileceği bir şeyse sen de yapabilirsin.


3- Öfkeden çatlasan bile aynı şeyleri yapacaklar.


4- Eğer imkan varsa, hata yapanları düzelt. Eğer imkan yoksa hoşgörünün sana bu durumlar için verildiğini unutma.


5- Gördüğün hemen hemen her şey kısa sürede değişecek, hatta artık var olmayacak. Böyle ne kadar çok değişikliğe bizzat şahit olduğunu hiç aklından çıkarma. Dünya değişimdir, yaşamsa kanaat.


6- İster at olsun, ister şarap, her şey bir amaç için yaratılmıştır. Neden şaşırıyorsun? Helios, “Bir amaçla doğdum,” der, diğer tanrılar da öyle. Peki sen ne için doğdun? Haz için mi? Sağduyu bunu kabul edebilir mi?


7- İnsana, insana özgü işler yapmak keyif verir. İnsana özgü işlerse kendi türünden olanlara iyi davranmak, duyguların esiri olmamak, iyiyi ayırt edebilmek, evrenin doğasına ve ona uygun gerçekleşenler üzerine düşünmektir.


8- İnsanlar birbirleri için yaratılmıştır. Ya eğit onları ya da onlara katlan.


9- Salatalık acı mı? Fırlat gitsin. Yolunda böğürtlen çalıları mı var? Etrafından dolan. Bu kadarı kafi, “Bunlar neden yeryüzünde?” diye sorma. Sorarsan bir doğabilimci kahkahalarla karşılar bunu, tıpkı marangozu ve ayakkabıcıyı dükkanlarında talaşlar, yongalar içinde görüp ayıpladığında sana gülecekleri gibi.


10- Nasıl iyi bir insan olunacağı hakkında daha fazla konuşma, öyle biri ol.