Uyanır uyanmaz, yeni satın aldığı, karın kaslarına anında sahip olabildiği filtreyi, tek tuşla geçirdi üzerine. Doğduğu günden beri önüne ne konulduysa midesine indirmiş, kiloların ardı arkası kesilmemiş, türlü hastalıklar da peşinden gelmişti. Ama ne önemi vardı ki? Dışarıdan mükemmel ve sağlıklı görünmenin yolu daha çok kazanmak ve premium seviyesinde ürünlere tek tuşla sahip olmaktı. Tüm mesele paraydı. O yüzden şirkette sallantıdaki durumunu en yüksek seviyeye çıkarmak zorundaydı. Son zamanlarda en popüler olan emojilerden beş tanesini duygu durumu olarak belirledi. Tüm ayarlamalarını yaptı. İşte hazırdı dışarıdaki yaşama.
Fit vücuduna herkes hayranlıkla baksın istiyordu. Siyah, bedenini saran bir takım elbise giydi o yüzden. Sokaktaki mağaza camekânlarının yansımalarından uzun uzun süzüyordu yürürken kendini. Ne harikaydı. Ama yan profilden rahatsız ediyordu burnunun uzunluğu. Hemen daha ideal burunlara göz gezdirdi cep telefonundaki uygulamadan. Birkaç tanesini hızlıca denedi, hoşuna gitmedi. En sonunda karar kıldığı yeni burnunu aynada uzun uzun hayranlıkla izledi. Yol boyu "duygularım belirsiz" emojisini takındı yüzüne. Şirketin bulunduğu ana caddeye yaklaştıkça gürültülü bir kalabalığın sesi, "endişeli duygu durumu" tuşuna dokunmasına sebep oldu. Eskiden olsa hayatta birisine yaklaşıp adres bile soramazdı. Ama güvenli iletişim uygulamasını yüklediğinden beri bünyesine, oldukça sosyal bir insana dönüşmüştü. Pervasızca yaklaştı tıpkı bilgisayar oyunlarında gördüğü kadınlar gibi bir vücuda sahip kadına. “Neden toplandı bu kadar insan?” Kadın, mekanik hareketlerle biraz olsun çevirdi başını. Sanki ruhu yoktu bedeninin. Dünya üzerinde daha önce hiç duyulmamış sesiyle yanıtladı.
“Bir kadın sokağa, filtreleri, uygulamaları ve emojileri olmadan ilkel bir halde çıkmış.”
Herkes kadını görmek için sıraya girmişti. Bahsedilen kadın az sonra kalabalığı yararak geldiği yönün tersine doğru, acelesiz bir şekilde gözden kayboldu. Herkes bu iğrençlik karşısında donup kalmıştı. Faciaydı bu. Onlara gerçek hallerini anımsatıyordu. Kimisi gece uyurken bile çıkarmıyordu üzerinden filtresini. Bu kadın ise kilolu, makyajsız ve mahrem bir suratla çıkmıştı karşılarına. Korkuları, bu kadına özenen başkalarının da olabilecek olmasıydı.
Dehşete kapılan eller, yeni yüksek sürümlü uygulamalar satın alıp yükledi vücutlarına. Vakit kaybetmeden medyanın da gücüyle bu durum büyümeden önü alındı. Her yan yeni uygulama reklamlarıyla dolup taştı. Kısa zamanda kadın da o tuhaf halleri de unutulup gitmişti. Ama o unutamıyordu. Bazı geceler aklını zorlayan o duygu yine gelip oturmuştu karşısına. Şişmanlığını gizlemekten utanıyordu asıl. Biraz boğazını tutsa kilo bile verebilirdi aslında. Bu kadar filtre satın almaya ihtiyacı da kalmazdı. Keşke komşusu gibi şanslı genlere sahip olsaydı. Çok az filtre kullanarak mükemmel görünümü elde edebiliyordu. Filtre uygulamasını açtı. Gelen beğeni ve yorumları gördükçe zihinsel bir boşalma yaşıyordu. Sildi aklındaki düşünceleri. Doğal halini görseler bu dünyada yaşayacak yer bulamazdı kendine. Kusursuzluğun içindeki kusuru yok etmek isteyen çok olurdu.
Göze alamadığı rüyalarıyla tekrardan yeni güne başladığında sahil yolunda incecik bir kuğuyu andıran, narin, kırılgan ve masum yüzlü bir kadınla karşılaştı. Uzun uzun süzdüler birbirlerini. Cep telefonunu çıkarıp özgüven programının ilişki departmanına bağlandı hemen. Satın aldığı flörtözlüğü kadın üzerinde uygulamaya başladı.
“Kusursuzluğunuz karşısında hangi uygulamayı kullanacağımı bilemiyorum.”
“Harika görünümlü adam mı söylüyor bana bunları?”
Birbirlerine bakıp tüm dişlerini gösteren emojiyi yapıştırdılar ağızlarına. Kısa süre sonra bir yerde oturup hiç de sevmedikleri acı kahveleri içmeye başladılar, yüzlerinde sahte, sulu bir emojiyle. Ama zaman geçtikçe ikisini de bir korku sarmaya başladı. “Ya saf görüntümü merak ederse?” Karşısında en fazla yirmi beş gösteren kumral ve biçimli vücuda sahip bir kadın oturuyordu. Ama konuşmaları çok fazla uygulama içi yapaylık barındırıyordu. Eskiden, çocukken böyle şeylere kendi iradeleri karar verirdi. Şimdi içi boşaltılmış bir yavanlık hâkim oluyordu tanışmalara. Kadın gerçekten yirmi beşse aralarında çok yaş farkı vardı. Ve üzerindeki filtre ne derece özelliklere sahipti bilmiyordu. Keşke yan komşusunun geçmişini bildiği gibi herkesi bilebilseydi. O zaman çok kolay olurdu insan ilişkileri.
Kadın da hemen hemen aynı düşünce sisleri arasına gizlenmişti. Adam oldukça fit ve havalıydı. En fazla otuz gösteriyordu. Oldukça iyi de konuşuyordu. Satın almadıysa eğer bu adama yetişmesi imkânsızdı. Daha fazla uzatmasına gerek yoktu. Elli üç yaşında kısa boylu esmer ve göbeğe sahip olduğunu er ya da geç öğrenmeyecek miydi? Tıpkı öncekiler gibi yüzünde sahici bir emojisizlik çekip gitmeyecek miydi? İzin isteyip lavaboya gitti. Oradan da bir daha dönmemek üzere adamın uzağına.
Adam anlamıştı. Hak verdi kadına. Limitini kontrol edip mutluluk uygulamasını indirdi telefonuna. Kısa süre içinde bağlandı. Yine her zamanki gibi dükkân camekanlarının yansımalarında süzdü vücudunu. Beğenmediği kısımları değiştirdi. Aklına iş yerindeki değişken kadın geliyordu bu gibi durumlarda. Kadın, saat başı farklı bir filtreyle dönüşüm geçiriyordu resmen. Soranlara da doğal yansımam diyordu. Gülümsedi. Şirketteki durumu için şarttı gülümsemek. Ama birkaç satın alınmış emoji eşliğinde.