Kaç kere ıslandım bile isteye o yağmurda bilmiyorum

Üşütmediğimi bile bile kaç kere ıslandım üzerimdeki ergenlik tüylerine kadar

Bilmiyorum saymadım

Kaç kere ağzımdan çıkan o buhar kristale dönüştü, yere düşerken parçalandı

Görmedim, duymadım

Sisli binaların arasında yarım kalan anıların hangisi daha güzeldi

Hatırlamadım, bakmadım

Şimdi daha sıcak bir iklime ayak bastım belki,

Üşümektense terliyor bedenim diğer yılların aksine

Ellerim soğuktan cebimde hapis yatmaktansa terliyor kimi zaman gözlerimin önünde

Hangi hayal kırıklığı daha güzeldi bu şehirde bilmiyorum hesabını tutmadım

Düşleri öldüğü gün ölürmüş beşer

Ben daha ölmedim ayakta duruyorum