Geçtiği her yere hayat veren bir yılan gibi yeşil yuvasında akan bir nehir; Nil.
Çevresini sarmış, uykudaki sinsi bir düşman; Çöl.
Nil’in çocuklarını kolları arasında almak, sıkmak, kurutmak ve hayatlarını onlardan çalmak isteyen çölün sert gerçeğine meydan okuyan kavimlerin kıskandığı bir devlet; Mısır.
On binlerce insanın kan ve ter döktüğü topraklarda yükselen taştan iskeletler; Piramitler.
Tanrıların çocuklarının kendine uygun gördüğü ebedi istirahat yeri, ölümsüzlüğe geçiş kapıları...
Yıl milattan önce 2560...
Yüksek bir tepede, kolunda altın bilezikler, saçlarının itinayla örülüp parlak tokalarla tutturulduğu ve gözlerine kökboyalarıyla rimeller çekilmiş bir adan, altındaki karıncalar gibi çalışan insan güruhunu izliyor. Ne de olsa tüm insanları onun mezarı için çalışıyorlar.