tenha yerlerine doluyor çıplak bir yel

tok çiçekler nakşediyor yorulmaz el

her boşluğuna meşaleler bırakıyor

çukur çukur kuşatıyor muzaffer sel


sarhoş hatıralar hangi günlerde bulanıyor

bir serap bir rüya hangi akşamları arıyor

önüne geçeni yıkıyor o ulaşılmaz hayaller

o dumanın pırıltısı gözlerimi dolduruyor


zamana sıkışmış boğuk birçok yaprak

kafama konmuş acı acı renk renk

göğsümü süsleyen umutlar parlak

ancak hepsi yarım ve eşsizler bak


yolun başındayım burası aç bir heves

ezgisi kutlu başını küstüren bir ses

yokuşların ve yolların sonunda bir sen

dağın kucağında izsiz kayıp bir cennet


hoşça kal yemyeşil hayalden dünya

hoşça kal pespembe denizden rüya

hoşça kal donuk ellerin sensiz nefesi

hoşça kal çılgın zincirlerle hapis seda