Ben, bir akşamüstü karanlığıyım.

Zehirli bir suda yüzdüm, sağ çıktım.

Zamânın gözlerinde mıhlanmışım.

Cihâna sırtımı dayarsam düşerim.

Hiçbir kederin sırtını sıvazlayamam, artık.

Sıcak bir kelâmla çözülse de kalbim,

Soğuk bir bakışla buz k'esiyor rûhum.

İçimin, hiç bilmediği bir içi varmış...

Uykularımda beni cayır cayır yakarmış.

İhtimâlin kollarına sarılmak, beyhude imiş.

Pâre pâre dökülmek, bedenime alışmış.

Yürüdükçe siliniyor, muğlak neşemin renkleri.

Ve bir fırtına kopuyor; yıkıyor hayâlimi, gerçeğimi...