Göğümdeki yıldızlar ışıl ışıl,

Zamân zamân sönseler de.

İçimdeki ahengin rengi vurmuş,

Gözlerimin kahvesine.


Yorgunluğumun kalp sarsıntısı,

Umudumu yok etmeye karârlı.

Fakat umudum güçlü bir inat,

Bitmeyen bir inanç...


Sâkinliğe hasret bir rûh...

Rüzgârında savruluyorum acıların.

Aklımı kurcalayan evhâmlarla,

Yine bir fırtına koparıyorum.


Mührü çözülse dilimin,

Tutuklu cümleler özgürleşse,

Mutluluk boğazıma kadar gelse de,

Yaş olarak aksa gözlerimden.


Karanlıklar aydınlığa çıkınca,

Umutlar yeşerince,

Kalp huzûr bulunca,

Sahte gülüşler döner gerçeğe.


Kaybolmanın arifesindeyken,

Elden kaçan ipin ucu,

Bilmem, hangi diyârlara dolamış,

O mahzûn yüreği...


Dur, uzaklarda bir yerde güneş doğuyor.

Fırtınaya rağmen, sabırla.

Yürek mutluluğa kucak açmış, hasret çekmekte.

Bir yandan yaralanırken bir yandan iyileşmekte.