Ansızın yürürken yolda
Yıldızları izle dedi küçük adam,
Bak, nasılda güzel gülüşüyorlar
Güldükçe parlıyor ,
Parladıkça göğüme düşüyorlar
Küçük adam durmadan tekrar etti
Şemsiyeni aç,
Şemsiyeni aç..
Aç ki düşen yıldızlar bir mücevher
Her mücevher ise bir kalp cevheridir.
İnandım küçük adama
Yetinmedim tabii ki şemsiye ile,
Birde bağrımı açtım,
Şemsiyeme çarpan bağrıma düşsün diye ..
Küçük adam şaşırdı
Fısıldadı kulağıma
"Kalbine parça mı arıyorsun?" dedi
Güldüm ve devam ettim
Yetinmedim bağırdım!
"Küçük adam kalbime cevher arıyorum!"
Cevherimi mücevher etsin diye
Bir anda lal oldu ne varsa dünya da
Fısıldamak adet, sessizlik ise gelenek oldu
Küçük adam takıldı bir kuyruklu yıldıza
Kayboldu kızıla çalan bulutların arasında
Son sözü ise;
"Unutma ey yabancı,
Unutma, fısıldamak eylem,
Fısıldayanı duymak sanattır.
Fısıltıyla anlaşmak ise diyar-ı bahtiyardır..
3/5/2024 ....