Evet, siz!

Israrla ölüm diyorum size,

Başka bir yok oluş icat edemediniz

 

Kararmış ensemiz

Sigortasız bir küfrün voltası,

Yarı açık avluda çeşmenin abdestini bozarken

Gökkuşağı, yanaklarımızda acının ara rengidir

Biz kim?

Biziz siz

 

Kördük ve değildik

Işığımız aydınlattı her isyanı

Ateş ve balçık dâhil

Ki ateş ile yıkanırken ifrit,

Bir küslük daha devinir serçe parmağımdan

Zakkumdan kale olur ciğerlerimiz

Ben değil

Evet, siz!

Sahi kimsiniz?


Cehennem sarmaşıkları dolanır boynuma

Bir kartopu suluyorum, içinde gizli yaz akşamları

İçinde bir günah, dualarım avuçlarıma sığmazken

Bir duayı daha kana buladım ben

Ölmek değil rabbim, susmak istiyorum

Nöbetsiz surlarım yıkık

Elma hurafe imiş

Aslolan huriden bir ısırık


Oysa susmak ne bilmezdim,

Bir çığlığın yerini değiştirirken

Tekildi tüm kalabalıklar ve tanımadığım ayak izleri,

Ses tellerimdeki çürük bulvarda duruyor

Bir çığlığın yerini değiştirdim

Oysa susmak…

Kim bilir

Bağıracağım ben!

Bağırmam gerekir

Cehennemde kartopu bile taş kalplidir


Evet, ben!

Değil siz

Tek başıma geldim,

Meryem'siz


Tavanı maviye boyamak, değil Neptün

Uykusuzluğun robot resmini çizen evlatlık karabasan,

Gömleksiz delirmelerle süslesin rüyalarımı

Gözlerimde mavi irin, değil Neptün

Kesilmemiş tırnaklar beslesin tahtakurularını

Damarlarımda renksiz gezen kalabalık,

Asılsız bir bomba ihbarı ile boşaltıldı

Evet siz!

Yaldızlı bir sehpa tekmelediniz


Ekmeğimiz bölünmedi ki insan olalım

Kördü bıçak ve keskindi sırtı

Kırık aynadan yansıyan cinayet,

Bana, bir yabancıymışım gibi baktı

İneceğim yeri değil, atlayacağım anı bekliyorum


Evet siz!

Öldüm diyorum size,

Başka bir yok oluş icat ettiniz.



Fotoğraf: Semi