Fotoğrafına baktım.. 

Ne kadar baktığımı bilmiyorum 

Bir kuyuya düşer gibi baktım 

Düşüp dizimi kanatır gibi 

Yarasını sarar, sarılır gibi baktım.


Alnında bir çok kavganın izi...


Peki ya yüreği?


Gözaltları birer mezar taşı,

Karanlıkta mezarından gözbebeğine sokulan ölülerle dolu

Kirpikleri birer darağacı...

Gözleri yanılmış bir çocuğun bakışı 


Peki ya yüreği? 


Boynundaki beni 

Gölgelere düşmüş yıldız gibi

Ağzındaki sigara ciğerine doğrulmuş namlu 

Sakalı kızıla yenilmiş birer parmak izi 

Bıyığı diline hudut


Peki ya yüreği? 


Yüreği...

Çiğnenmiş bir yol. 

Fırtınalar, depremler  

bir köşesi cehennem kuyusu

Bir köşesi papatya yurdu

Bir yani çocuk bahçesi 

Diğer yani cesetlerle dolu.

Dilsiz uzaklıklar 

Rezil gerçekler...


Yüreği var ya yüreği 


Düşen yıldızlar ülkesi 

Kurumuş köklerin toprağı 

Tükenmenin eşiği , solmanın rengi

Çocuk olduğum

yetim kaldığım yer.. 


Yüreği 

Benim mezarım...