Kız evinden kilometrelerce uzak olduğu için daha iyi hissetmeliydi. Işıklı sokaklar, işten çocuklarıyla ilgilenmek için hem yorgunlukla hem mutlulukla evine doğru giden ebeveynler, güneşin batışıyla hava almak için mutlulukla çıkan yaşlılar... Hayalleriydi bunlar. Okuduğu yazılarda, özlemle kavuşmayı beklediği yerdi bu sokak ama dinlediği gibi değildi. Aksine sinirle telefonla konuşan insanlar, sinirini çocuğundan çıkartacak ebeveynler, hüzünle oturduğu yerden sadece etrafı seyreden yaşlılarla doluydu sokak. Hayallerinde aynı olan tek şey ışıklardı. Onlar da yıldızları saklamışlardı. Her şeyden uzakta mutlulukla dolaşmak istediği sokakta daha mutsuzdu. Yüzüne çarpmıştı, hayatı. Yalnızlığı çarpmıştı en başta, güçsüz duruşu, zihninde her an onun karşısında duran sesi. Kaybediyordu, yavaş yavaş. Mutsuzluğu ruhuna işlemişti, şimdi de hayallerini çalıyordu. Kız gözleri dolmuş bir şekilde varacağı yolu bilmeden yürürken onun karşısında yürüyen yaşça büyük adama takıldı gözleri. Taktığı kahverengi fötr şapkası, eskiden kalma kahverengi yeleği ve eski model pantolonuyla Türk filmlerinden fırlamış gibi duruyordu. Yanında ona benzer giyimde olan arkadaşıyla mutlu bir şekilde ilerliyordu. Adamın gözleri de onu bulurken kız adamın ona dönünce gülümseyen dudaklarına bakmıştı. Adam aynı kızın kendini incelediği gibi kızın şapkasını bakıyordu, kızın daha önce görmediği desenli şapkası onu heyecanlandırmıştı. Bu heyecanlanma gençliğinden beri onunla birlikte gelen şapka sevdasından kaynaklıydı. Sadece saliseler süren bakışma günler sonra kızı gülümsetmişti. Sanki o an adamın zihninde geçenleri okumuştu, adamın gençken bile enerjik olan ruhunu geçmişe gidip seyretmişti. Belki o an saliseler sürmüştü ama kız onu her hatırladığında gülümsemiş ve dakikalarca yaşanan bir olaymışçasına hayal etmişti. Gülümsemesi bile onu her hayal ettiğinde heyecanlandırmış hayallerine kavuşmuşçasına mutlu etmişti. Adamdan armağan aldığı gülümsemeyi o da başkalarına hediye etmek için sokakta yürürken mutsuz bir insana gülümseyerek karşılamıştı, onun hediye ettiği gülümsemeyi aynı onun gibi başkalarına hediye etmelerini dileyerek.