Modern dünyada pembe gözlüklerini hala çıkaramamış Frances’in hayatı olduğu gibi, akışına bırakarak yaşamasının filmi ‘Frances Ha’, Amerikalı başarılı yönetmen Noah Baumbach’ın 2012 mahsulü. Frances karakterine hayat veren Greta Garwig; film boyunca göz dolduruyor, başarılı bir oyunculukla filmi akıllara kazımaktan, hatta bazı sahnelerde içinize dokunaklı hisler nakşetmekten geri durmuyor. Filmde dostu Sophie’yi hayatının merkezine alan Frances’i; sakarlıkları, başarısızlıkları, karşılık bulamadığı duyguları ve yalnızlığına rağmen coşkusunu hiç yitirmediği bir koşuda hayranlıkla izliyoruz.

Sorgulamaktan uzak ve gerçeküstü nahifliği ile 27 yaşındaki Frances’in yetişkinler dünyasına adım atması; arkadaşlık ve sevgiyi her şeyin önünde tutmasına ket vuramıyor. New York’ta hayatta kalma mücadelesinin yanında sevgiyi büyütmeye çalışan bir ‘melek’ ne aşktan ne de arkadaşlıktan yana şanslı sayılamasa da kahkahalarını hiç susturmuyor. Gerçekleri fark edemediği, fark ettiği ama kabul etmediği ya da fark etmemeyi tercih ettiği anlarla birlikte Frances, düşe kalka dansa devam edip gülümsemeyi başaran, hayatın her anına kucak açabilen modern bir kadın kahraman olarak seyirciye birden fazla kez ‘Ah Frances ah!’ dedirtirken, aynı zamanda ilham vermeyi de başarıyor.