diri ceset
ölü puset
kanlı kızıl
yağmura bulut
yakaya boyun
cakaya boyun
eğdikçe boynunu
yokladıkça koynunu
gemiye halat
cesede can
pusete beden
sana ben
bana cenk lazım
kuyuya dip
önüne serip
bir curcuna
kıştaki yazım
vurdukça turna
kuşa can lazım
dibe kuyu
tuttukça
göğsünde tutkuyu
dura git
git gide
gide dur
denize kızı
göğe yıldızı
çıngırağa engerek
bana sen gerek.
diye
hemencecik demişti
çıngırak
korkarak
yaşım genç
demişti.
arabaya koşup
boyunlayıp
çıngı
rakı
kızıldenizce süzdürdü
afakıırakı
matematik bilmez ki
bilmem ne yapsın
koşsun arabaya en iyisi
adımadı madımakta
koş arabaya kurtar kendini
yazıtça kuşlar kalsın
senden geriye
koş var gücünle
"sende güç
devede hörgüç"
dedi,
konuşmayı da hiç bilmezdi
koşmayı bilmediği gibi
resmin sırası değil
karar ver kıraçlaşacak saç teline
yamaçlaşacak göz çukuruna
öteki kalacakken sarhoş
tek bileğine methiyeler
ve kar tanesine aşık olduğunda
düşüneceğin düzülmeler gibi
biraz loşça ve sarhoş
ve ayacığın titrerken
kömüre bulanırken duman
methiyeler düzülmeden bel kıvrımına
tükenmeden zaman
koş
her yer ben kokuyordu
sen şeftali
baharca ve yazcıl
alabildiğine beyazcıl
yaşamın acı veren neşesinde buldum bu hali
parmağının yamacında büyüyen çiçek misali
hâlâ aşıktı gözün arabaya, koş.
bileğim hazır işte kelepçe
işte güç bela bulduğum kepçe
serçedaş yurtlarında haini vurdular
işte kelepçe işte pençe
gök çökünce göz görmez oldu
kim ki şuracıkta vuruldu
koşmaya bile başlamamıştı, insaf
ne
olacak
yalancıyı
çarpsa
ekmek
mushaf
dünya kepçe ben kazanı
ben dünya kazanının kepçesi
dünya ben kazanının kelepçesi
kapanıyor ayaklarına
sürterek getiriyorum kazandınız
dünyayı yok pahasına
ve gereksizce olan ne varsa
neme lazım hürriyet o da sizin olsun
kazandınız hiççi ukdeleri
yaşasın kazandınız
sizindir. sizi sizden ayıranındır.
tebrikler! kazandınız!
-e hoca bu kazan ölmüş(?!)
yılın bilmem kaçıncı haftası
pazar gününe düşmüştü
meydanlar parklar pazarlar
koku ve caka satan
yoku bilmeyen
yazık etti dediğinlerle
dolmuştu
namaz kılıp kapı kulpuna
suya bakıp denize dayandı
yenice geriye dönen
bilmemkimler
bilmem tümüyle neydi kokun
türkiye bilebilmiş miydi
kaçta geldi uykun
kaça sardı sabah
ve kaç kez kaçtın zamandan
uzakçıldın ve güzelliğin rengiyle
örtülmüştü yüzün
parmağına bir koku sinmişti
Server Fethi
2023-01-01T20:03:47+03:00Şahane final... Kaleminize sağlık