Belki de günün birinde bir şiirin en coşkun dizesinde karşılaşırız seninle...
Bırakıp kendimizi mavi bir sevdaya,
başka zamanların umutlarından çalarız.
İşleriz suretimizi bulutların sırrına,
lodos değmiş saçlara ılık yağmurlarla yağarız.
Bir mayıs akşamında belki,
tam da düşmüşken denize,
ayın en parlak hali,
parmak uçlarımızdan taşan tomurcuk güller açarız...
Yahut belki de günün birinde,
bir şiirin en hüzünlü dizesinde karşılaşırız seninle...
Maviler griye çalmıştır, tomurcuk güller açmamıştır
yağmurlar değmiştir yüreğimize, üşütmüştür.
İçimizdeki kuşlar göçmüştür ılıman iklimlere
ve yanlarında yalandan sevişleri de götürmüştür.
Kim bilir belki de artık söz bitmiş,
şiirler bize küsmüştür...