Funkadelic, rock müziği Amerikan Batı Yakası gruplarının 1960'ların başında daldığı saykodelik 'bad trip'ten kurtardı ve siyah seslerinin ve ritimlerinin, beyaz rock müziğine taşınmasında önemli rol oynadı. James Brown'ın orkestrası The J.B.'s, eski üyelerinin varlığı (özellikle usta basçı ve sıra dışı şovmen Bootsy Collins) insanı sarhoş eden Funkadelic içkisinin hayati bir malzemesiydi. 


Funkadelic'in lideri George Clinton'ın absürt mizah anlayışı kendini sadece rengarenk ve acayip kıyafetlerinde ya da sirkten çıkma gösterilerinde değil, şarkı sözlerinde, adlarında ve grubun albümlerinin tutarlı sanatsal konseptinde gösteriyordu. One Nation Under a Groove, Clinton'ın başını çektiği iki projenin (neredeyse aynı kadrodan oluşan Parliament ve Funkadelic) birleşerek P-Funk adında tek bir tutarlı konsept grubuna dönüştüğü sırada çıkmıştı. Grup üyeleri, hayranlarının bu müziği dinleyerek aşkın deneyimler yaşayacağını öne sürüyordu. 


One Nation Under a Groove, platin plak kazandı. Hiç de şaşırılacak bir durum değildi bu. James Brown' dan, Sly Stone'dan gelme safkan funk parçaları, Hendrix tarzı gitarlar ve synthesizerların ve diğer elektronik çalgıların ürettiği avangart dans ritimleri vardı. Albüme adını veren parça, "ABD R&B" listelerinde 1 numaraya yükseldi ve Funkadelic'in en ünlü şarkılarından biri oldu.