Tiksiniyorum bu kentten, iliklerime kadar nefret doluyum buraya.

Hiçliğin içindeki bir hiçim, hiç kimseyim.

Kim olmam gerektiğinden de çok emin değilim zaten.

Sokaklar bir garip burada.

Yollar hiçbir yere gitmiyor, dönüp dolaşıp kendimi buluyorum.

İnsanlar bir garip burada. hiçbiri hiçbir şey bilmiyor.

İçlerinde kaybolacak kadar boş gibiler.

Havalar bir garip burada. İnsanı her şeye küstüren, kemirip bitiren cinsten.

Kasvetli, yorgun ve ıslak. Oksijeni zehirli, varlığından hiç utanmayan.

Gayeler bir garip burada.

Zamanı öldürmek, insanı güldürmek, bir nebze sevişmek ve koca bir boşluk.

İçimde asla dolmayan, dolması için çabalanmayan o ebedi boşluk.

Nasıl dolacağına asla emin olmadığım

Sebebi tembellik olan ama faturasını her zaman ona kestiğim bu izbe kent.

İnsanlar gittiği yere kendisinden de biraz götürür mü?

Yoksa kader midir coğrafya?

Sorular ve cevaplar da bir garip burada.

Ne meraklı zihniyetler ne de tepkilerden öteye geçebilenler.

Bir garip.