Gassal dizinin yayımlanıp yaygınlık kazanmasıyla beraber birçok kişi ölüm olgusuyla hasbelkader karşılaşmış olacak. Düşünün ki orta çağdan beri ölülerden korkulur, mümkün mertebe mezarları konut alanlarından uzak yerlere kazılırdı. Dikkat edin mezarlıklar hep şehrin dışına ötelenmeye çalışılmıştır. Ancak nüfus artış hızının ve kentleşmenin de artmasıyla mezarlıklarla karşı karşıya bakan apartmanlara da rastlamak mümkün hale gelmiştir. Ancak bu durum ölüm olgusunu hala banallaştırabilmemiz için yeterli bir etken değildir.
Bu diziyle birlikte belki de "gassal"ın ne olduğunu hayatında ilk defa duyan birçok insan oldu. Sonra kaç lira maaş aldığını merak edenler ve Altınordu'da gassallık kursunu talep edenler de. Bence başarılı bir senaryoydu özellikle ölümün tabu olduğu, çoğunun Müslüman bir nüfustan oluşan memlekette ölünün törenle son yolculuğuna uğurlanması konuları yüzünden dizi ekstra bir öneme haiz oluyor.
Baki'nin ölüleri görmesi ve ölümün kendisi için sıradanlaşması konusunda diğer insanların aynı fikirde olmayışı ya da alaycı bir şekilde karşılayışları onu her zaman rahatsız etmiştir. Çünkü Baki ortadadır. Ne ölümün yüceltilip kutsallaştırılması ne de ölüme ve ölüye saygısızlık yapılmasını kabullenir. Onun için ölü, ölüdür. Baki'de moderniteye karşı bir başkaldırı timsalini görmek de mümkündür. Cenaze aracını kullanacak birini bulamayıp belediyeyi aradığında Merve'nin aynı mahalleden bir tanıdık olmasına rağmen bürokratik sınırlar içerisinde iletişim kurma çabasında, Baki'nin diğer insanlardan yabancılaşmasında ve Beck'in tabiriyle sürekli bir risk toplumu içerisinde bulunmasıyla aslında hayatı istediği seyirde de gitmemektedir. Senaryo ve Ahmet Kural oyunculuğu çerçevesinde oldukça özgün ve başarılı bir iş çıkarılmış diyebilirim. Ama diğer oyunculuklara gelince vasatın bir tık üstündeler bana göre. Ne karakterlerle bütünleşebildim ne onların oyuncu olmadıklarına inanabildim. Bana bir dizi izlediğim edasını her zaman hissettirdiler. Kamera açıları, ışık kullanımı ve sahne düzenlemeleri oldukça iyiydi yani sinematografi açısından sıkıntı yoktu. Günlük yaşamda sergilediğimiz ancak sorgulamadığımız birtakım davranışlara da sorgulayıcı ve soğukkanlı bir bakış açısıyla yaklaşan Baki aynı zamanda memleketlilerin zihniyetlerini ve davranış biçimlerini eleştirmeden geri kalmamıştır.
Dizi müzikleri atmosferi oldukça etkiliyordu. Şahin Kendirci kendine has üslubuyla arabeske aç bu toplumu memnun etmeyi başarmış gözüküyor. Dizinin popüler olmasıyla yakın zamanda Ferdi Tayfur'u kaybetmemizle beraber dizinin hem konusu hem de Ferdi'nin şarkılarının kullanılmasıyla ayrı bir mana taşıdığını düşünüyorum.
Genel olarak fena değil ama geliştirilmesi gereken birkaç noktasının olduğu kesin. 2. Sezonu yeni gelen oyuncular dolayısıyla ve Baki'nin yakın arkadaşını kaybettikten sonraki macerasının ne olduğunu merak ediyor olmamdan ötürü izlemek istiyorum. Yine de TV akışında olan milletin vatan, millet, namus duygularını pohpohlayıp göğüs kabartma ve oyalama maksatlı tarihten bi haber dizilere göre oldukça kayda değer bir iş başarılmış. Genel olarak, "Gassal" dizisini, ölüm ve yaşam üzerine düşündüren teması, güçlü oyunculukları ve etkileyici müzikleriyle izlenmeye değer bir yapım olarak değerlendirebilirim.
"Zaman diriyken kıymetli, ölenin vakti bol olur..."
Edanur Koç
2025-01-11T20:45:17+03:00Gassalin biriyle iki kelam hasıl oldu.