çok zaman önceydi ve yıllar hiç geçmemişti

biliyor musun

ben seni hiç sevmemiştim

sanırsam farkındaydın kesiklerden

ve açlıktan ve uykusuz gecelerden

sevgili ben,

yıllar öncesinden


başucundaki cam mı tek dostundu

yoksa telefonundan bulduğun o dünya mı

hangisi daha yalandı ve hangisi sana revaydı

kabuslu bir gecede terk ettin sen aklının sağlığını

secdeler ancak temizler bazı ruhların karalığını


şimdi kilometrelerce ötendeyim

senin büyüdüğün tüm evler yıkıldı

yalnızsın ama hiç bu kadar dolmamıştı

kuşlara bir parça ekmek at

cebinde ne var ne yoksa korkularına sat

kurban et son evladını 

ama tanrı vermeyecek sana kurbanını


sen bilirsin, benden daha çok

sen bildin, ama kalamadın tok

doymadın ve uyumadın ve hep fazlaydın

ama ne üstünlük ne başarı

sen sadece kesilip atılması gereken bir kanser fazlalığı


iğrenerek bakıldığında anlamalıydın

sevilmediğinde anlamalıydın bunları

sevgili ben,

yıllar sonrasından

sana yolluyorum bu mektubu

seni gözettiğimden

yaşamana değmez diyorum

kop artık git kendinden