Rengine alıştı gözlerim yalnızlığın

Gün ışıklarını kısınca hele

Her yer boyanır

Kaba saba bir adam dikilir belki önüme

Belki yaşlı bir kadın

Korkulacak şey değil

Akreple yelkovanın kovalamacası

Anlamını yitirir o saatlerde

Yalnız sesleri, arada hatırlatır

Günün yaklaştığını

Ellerim dağılır uzattığım boşluklarda

Bir ben varım

Bir de dağılmış ellerim karanlıkta

Siyah bürümüş odamın duvarlarını

Kim dikilse önüme aynı renk

Ellerimle gözlerim aynı renk

Evvel bakmaya doyamadığım aynalarla

Şimdi ayağımı kesen cam kırıkları

Kanımla saçım aynı renk

Korkulacak şey değil

Birazdan yine ışır gün

Gökyüzü yine mavi, deniz yine yeşil olur

Güneş vurur ellerime

Güneş vurur saçlarıma

Aynadaki gözlerim yine kahverengi olur

Kuşlar konar saati söyler cam kenarında

Yapraklar mevsimi dallarında

Gün örter odamın duvarlarını bu kez

Bir ben varım

Bir de saklanan rengi yalnızlığın