Gece sadece uykuya teslim edilmeli. Sıçrayan düşünceler rüyaya dönüşür belki. Belki düşüncelerimiz yüzümüzden anlaşılmaz o zaman. Gün ağarınca unutma eylemi başlar çünkü gün ışığında kendimizden uzak, kendimizin dışında başka bir insanızdır. Gün ışığı bize kendi gerçekliğini sunar ve boyun eğdirir bizi; çünkü gün ışığında başkalarının hakikati var. Ve kokuların içinde kendi kokumuzu aramayız hiç, boşunalık duygusuyla dolu olsak da bize makinelik öğretilmiştir. Tanrı var ya da yok kimin umurunda, Tanrı olsa da Tanrı olmasa da yaşamın ilerleme hızı ve yaşamın "neliği" aynıdır. Sadece geceleri ve uyurken gerçeğizdir; sadece gözlerimiz kapalıyken. Niçin seçemeyiz, niçin seçemediğimizi hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Sadece tahminler ve yaşlı çoğunluğun anıları vardır hayatta. Her şey var sayımdan ibaret fakat yaşamın sürükleyici coşkusunda oldukça meraklıyım. Oldukça çıkarcıyız fakat öyle değilim demek bize iyi hissettiriyor.