Ben de zaten bana gül bahçesi vadeden

Olduğunu değildim canım iddia eden

Kapandı kepenkler açıldı yaralar

Gece mesaisi bizde dayaklık işler

Günü geldiğinde dönen hesap

Bazı zaman olur

Bağdat’tan da döner


Yanlış olmaz bizde der gece patronları

Gece mesaisi alır bizi çalar lacivert çukurlara

Kasalmış işçileri argın düşkün ama âşık

Varıp dururlar alınlarıyla bir dökük halıya


Gece mesaisinin kuşları sessiz öter

Fısıltılarda gizli niyetler

Aman yok der kamçı şaklatan mezar bekçileri

Mezarlığın ardında yanar şehir ışıkları

Sisin ardı duman dumanın arkası yarın


/Düşmez yakasından bir solmuş karanfil

Döneyi uçurum olanın/


Bense yaramı kaşıyorum

Yalıyorum dünden kalan artıkları

Bir çöp köşesindeki itten hâllice avurdum

Çökük yüzüme aldanma

Kabarır içimde bir çağlayan

Akar durur bitene dek çöplüklerde martılar

Bense gece mesaisine seninle başlıyorum

Yine seninle basıyorum

Eflatun kartımı bir çıkmaz sokağa


/Dayaklık bu girdaba düşenler

Dayaklık çile saran anaların

Yumaklarından örme ısıncakları/


Bir yağmurluk verse bana patron

Çöplüklerde ve mezarlıklarda

Çalışana yok aman yok zaman

Bir yağmurluk verse gece mesaisinin

En rahmetli ve ıslak yerinde

Girdabım derinde

girdabım derinde


İçe döner durur bir çemberdir

Başladığı bittiği yer kerimdir

Nice girenin yok çıktığı - eşiktir

Gece mesaisi yoklama alıyor

Yok yazılan bir kuru dal gibi gevrektir


Gül bahçesi vadettin demedim

Hiç demedim ben ki beni sevmedin

Hiç demedim unuttun gittin

Gece mesaisinde bizleri terk ettin

Demedim ben

hiç demedim


Şimdi öfken heybetli öfken deli

Öfken yumuşak bir kadife devrimin sesleri

Biten ayrık otların ahdine

Ben hiç demedim aman da vermezsin

Af da etmezsin çetin mi çetin

Ben hiç demedim gece mesaisine bizi kor

Gündüz kuşlarını dinlersin


Bedrettin’i sordum bu mesaide

Bir ağaç gösterdiler sallanıyordu ayakları

Güneydoğudan kuzeye

Adamlar dans ediyor etrafında

Çöpleri yakanlar ısınıyor

Bedrettin’in gölgesi altında

Şimdi bir köyün avlusunu açmışlar

Müze yapmışlar

Oranın da gece bekçileri var

Puhuyu bekler durur

Sessizlikle yazışanlar


Kalemini kırmış gecenin patronları

Böyle sert olmayın dedim

Yaramı yalıyorum

Böyle kararlı olmayın

Gül bahçesi vadetmediniz ama

Durun bir dinleyin

Mezarlık bekçileri kadar

Bir papatyaya güvenin

Kırma kalemi patron

Savunmamı vereceğim

Daha çok mezarlığa

Su gezdireceğim


Aman yok demedim

Hiç demedim

Beni sevmedin.