Buradayım. Varlığı duyduğum yer bir tür hiçliğin yanı. - Hiçliğin türleri vardır. Bu duyulmamak ama görülmek hiçliği. - Ama neden bu sorumsuzluk, kalbimde yansımayana karşı dokunuşlarımdaki tatsızlığa? Canımdan uzağa gömülmüş olanı burada aramak bile değil bulacağıma emin olmanın bu keskin kokusunun burnumun hoşuna gidişi neden? Ne görüyorum, neyi göremiyorum? Neden kalıyorum. Kaldı diyerek suçu kime atıyorum? Kalmak ve gitmek kavramları bu kadar karmaşık değildi. Yalan söylemiyorum. Bu kadar karmaşık değildi. İçine inen sarmaşıklar olan derin karanlık kuyularda bir yol varmış sanrısı neden? Sarmaşıkların dikenlerinden parçalanan ellerim gözüme çarpmıyor bile. Ezelde yazılmış tavırlarına tav olacak değilim. Bugün ben aldım kalemi de neden?