Karanlık çoğu zaman insanın içinde biriktirdiği saklı duyguları gizler. İnsanlar geceleri maskesizdir. Görünmek istediği gibi değil, olduğu gibidir. İçinden geldiği gibi davranır. Görünmez olduğunu zanneder belki de… Hiç bir zaman hissedemeyeceği o duygu ile oyun oynamaktadır. Karanlıkta, kendi yansımalarını göremeyen insan, yansımasını diğer duyuları ile hissetmeye çalışır… İşitmeye çalışır… Hissetmeye çalışır… Tatmaya çalışır… Koklamaya çalışır… Ve en önemlisi düşünmeye çalışır… Normalde olduğundan daha rahat davranır o yüzden karanlık bi’ yerde. Kendini daha rahat hissetmekle meşguldür o anda… Farkına varmasa bile, kendinle baş başadır… Adeta karanlığın emrine bırakılmış bi’ köle gibi. Bu yüzdendir sevişirken ışıkların kapanması… Karanlık her ayıbı (!) örter çünkü. Ta ki Güneş bu oyunu sona erdirene kadar. Oyun sona erdiğinde her şey yine eski haline geri döner, olduğu gibi davranmayı bırakıp, görünmek istediği gibi davranmaya başlar… Dışarıdan görünmek istediği maskesini takar ve yoluna devam eder…