Çöken bir karanlığın altında kalan duyguları ifade edemeyip, yazı yazmaya karar vermemle bulunacak kelimenin, gün bitiminde anlam kazandıracağı bir saate başladım yazmaya. Öyle yorgun öyle güzel ki anlam veremeyen bir duygu taşıyorum içimde. Düşündükçe düşünüp gecenin sessizliğinde buluyorum kendimi. Ne yapacağımı bilmiyorum, dalgın bir şekilde sığınacak bir yer bir kişi bir sığınak arıyordum. Öyle dalgın öyle mahsun öyle çaresiz ki arayışlarım. Sevmelerim beni bir anarşist hayatı yaşamaya itiyordu. Her şeyden umudumu kesip kendi kabuğuma çekilip bir kitap, bir enstrüman, bir şarkı, belki de bir resime sığınmaya çalışıyordum. Ama sevmelerim, umudumu kaybettiğimde gelen bir sevginin ne olduğunu anlamayacak kadar şaşırtıcı ve anlamsızdı. Her şeyin bir anlamı olmalıydı tıpkı duyguları ifade eden kelimeler gibi, gün bitiyordu ve ben hala kendimi ifade eden bir kelime bulamıyordum.